NE ARAMIŞTINIZ
TR
TR EN DE


Genel

DFİF (DESTEKLEME VE FİYAT İSTİKRAR FONU) ÜZERİNE İNCELEME

11/08/2023

Geçtiğimiz Temmuz ayında Resmi Gazete’de çok da alışık olmadığımız (ya da unuttuk desek daha doğru olur) bir konu özelinde değişikliğe gidildi: 1997 yılında 96/9097 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kaldırılan zeytinyağı üzerindeki DFİF kesintisi 26 yıl aradan sonra tekrar geri getirildi. Bunun sebepleri arasında Avrupa’da yaşanan kuraklık nedeniyle zeytinyağı fiyatlarının tavan yapması, zorda kalan ülkere Türkiye tarafından yapılan ihracatın katlanarak artması, ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik durum ve bu durum karşısında uygulanan ortodoks ekonomi politikaları sayılabilir. Ama yazımızın asıl konusunu DFİF’in nitelik olarak ne olduğu, tahsilatı, takibatı gibi daha çok gümrük camiasını ilgilendiren konular oluşturacak. Dilerseniz detaylara geçelim.. Bilindiği üzere; mevzuatımızda “Gümrük Vergisi” ile “Gümrük Vergileri” kavramları farklı anlamlar taşımaktadır. Şöyle ki; “gümrük vergisi”, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesinde yer alan oran ve esaslara göre hesaplanan tek bir vergiyi, “gümrük vergileri” ise, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 3/8’inci maddesinde vücut bulduğu haliyle “ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümünü” ifade etmektedir.

“İthalat vergileri” ise; yine aynı Kanunun 3/9’uncu maddesinde belirtildiği üzere, “Eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri” kapsamaktadır. Tanımda yer alan Gümrük Vergisi’nden az önce bahsetmiştik. Peki yine tanımda geçen “eş etkili vergiler ve mali yükler” nedir? Bu vergileri; Tek ve Maktu Vergi, TRT Bandrol Vergisi, Toplu Konut Fonu, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu, Anti-Damping Vergisi, Telafi Edici Vergi, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu, Tütün Fonu, Ek Mali Yükümlülükler, Kültür Bakanlığı Kesintisi, Çevre Katkı Payı olarak sayabiliriz.

Yani yazımızın konusunu oluşturan DFİF, nitelik itibariyle gümrük vergileri arasında yer alan bir diğer eş etkili vergi ve mali yük. 13.10.1988 tarihinde, dış ticaretin ekonomik şartlara uygun olarak yürütülmesini sağlamak amacıyla TCMB nezdinde kurulmuş ve bütçe dışı fonlar arasında yer almakta. Bu fona ilişkin her türlü düzenlemeyi yapmaya da Ticaret Bakanlığı yetkili kılınmış.

Halihazırda fon kesintisi yapılan eşyalar ise aşağıdaki gibi:

- Her türlü natürel iç fındık (8 Cent/kg),

- Her türlü kabuklu fındık (4 Cent/kg)

- 41.01-41.02 ve 41.03 GTP'na dâhil işlenmiş deri ve kösele dışında kalan pikle deri dâhil her türlü hayvan derileri ve postları ile 4104.11 ve 4104.19 GTP'na dâhil kromlu deriler (yarma deriler hariç) 50 Cent/kg karşılığı TL; 4105.10 ve 4106.21 GTP'na dâhil kromlu deriler FOB ihraç bedelinin % 20'si karşılığı TL,

- Her türlü dökme ve varilli zeytinyağı (20 Cent/kg)

Bilindiği üzere vergilendirmede en önemli hususlardan biri de gümrük yükümlülüğünün doğuş anı: DFİF’te yükümlülüğü doğuran olay, kesinti konusunu oluşturan eşyanın ihracı olarak karşımıza çıkıyor.

Fon kesintisi yapılmayacak haller ise 88/13384 sayılı BKK’nın 11’nci maddesinde belirtilmiş. Buna göre;

- D.F.İ.F. prim kesintisi kapsamındaki bir maldan FOB 1.000 Dolar değerini geçmeyen numunenin bedelsiz ihracatında ,

- Doğrudan tüketiciye hitap edilir şekilde küçük ambalajlı işlenmiş mayi fındık mamulü ihracatında,

Prim kesintisi yapılmamaktadır. 


Yine 88/13384 sayılı BKK’nın 4’üncü maddesinde “tahsil yetkisi”nden bahsedilmiş ve “ihracat işlemlerinde fon kesintilerinin, ihracat bedellerinin yurda getirilmesine bağlı olmaksızın Gümrük Çıkış Beyannamesinin açıldığı tarihteki Fon miktarı esas alınarak, fiili ihracattan itibaren en geç ihracat bedellerinin yurda getirilme süresi (uzatmalar hariç) sonuna kadar aracı banka veya özel finans kurumlarınca tahsil edilmesi gerektiği” hükme bağlanmıştır. Buradan da görüleceği üzere; gümrük idareleri söz konusu fon kesintisinin tahsilatını yapmamaktadır. Sadece anılan eşyaların ihracatında bu kesintinin beyanname tescil tarihinden önce bankaya yatırılmış olduğuna ilişkin makbuzu yükümlüden talep etmektedir. Fonun yatırıldığına ilişkin banka dekontu ibraz edilmedikçe Gümrük İdarelerince malın ihracına müsaade edilmemektedir. İstisna olarak fındık ihracatında “teminat” uygulaması da bulunmaktadır.

Ayrıca; Fon kesintisinin tahsilatında 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümleri değil, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsi1 Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaktadır.

Müeyyide uygulamasına baktığımızda; yine 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerinin değil, 2976 sayılı “Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun” hükümlerinin uygulandığı görülmektedir.


Buna göre, Kanunun 4’üncü maddesinde; ”Cumhurbaşkanı Kararıyla tahsil edilen ek mali yükümlülükleri yerine getirmeden ithalat, ihracat veya diğer dış ticaret işlemlerini gerçekleştirenlerin, noksan ek mali yükümlülüğün iki katı tutarında para cezasına çarptırılıcağı” belirtilmiştir.

Diğer önemli bir konu da itiraz ve uzlaşma: Yukarıda da belirttiğimiz gibi söz konusu fon kesintisi gümrük idaresince tahsil edilmediğinden ve tahsilatında 6183 sayılı AATUHK hükümleri uygulandığından, yükümlülerce kendilerine tebliğ edilecek ceza kararlarına karşı ilgili Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne herhangi bir itiraz başvurusu yapılamayacak, dolayısıyla uzlaşma başvurusunda da bulunulamayacaktır. Kaldı ki; Uzlaşma Yönetmeliği’nin “uzlaşmaya konu edilebilecek gümrük vergilerini” gösterir Ek-1’inde yer alan listede de Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonunun yer almadığını görüyoruz.

Umarız ki, 26 yıl sonra zeytinyağı ihracatına tekrar getirilerek dış ticaret gündemine oturan bu fon kesintisi, “dış ticaretin ekonomik şartlara uygun olarak yürütülmesini sağlamak” amacına uygun olarak kullanılır ve içerisinde bulunduğumuz ekonomik duruma az da olsa katkı sağlar.

Web sitesi kullanım deneyiminizi iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Çerez Politikası’nden erişebilirsiniz.
Onaylıyorum
  
Onaylamıyorum