GÜMRÜK İDARELERİNDE DAMGA VERGİSİ
Damga vergisi idarelerin son yıllarda yapmış olduğu incelemelerin başlıca ceza unsurunu oluşturmaktadır. Diğer vergilere kıyasla daha basit gibi görünen ancak atlanan veya yanlış matrah hesaplaması yapılan ve bu nedenle eksik ödenen damga vergisi nedeniyle kesilen cezalar küçümsenmeyecek kadar fazladır.
Damga vergisi bir tür işlem vergisi olup, konusu kağıtlardır. Bu verginin doğması için kâğıdın imzalanması tek başına yeterli değildir. Kanunda yazmamakla birlikte işin doğası gereği, imzalanan bu kâğıdın hukuki olarak bir sonuç doğurması da gerekmektedir. Örneğin reşit olmayan küçük bir çocuğun yapmış olduğu bir sözleşme ehliyet itibariyle hukuki bir sonuç doğurmayacağından imzalanmış olsa bile damga vergisi doğmayacaktır.
Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 14.02.2013 tarihli 2952 sayılı yazısında, damga vergisinde vergiyi doğuran olayın; Türkiye’de düzenlenen kağıtlar için bu kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesi, yurtdışında düzenlenen kağıtlar için Türkiye’de resmi dairelere ibraz edilmesi, veya üzerine devir veya ciro işlemleri yürütülmesi veyahut herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanılması olduğu dikkate alındığında, damga vergisi ödenmiş bir sözleşmenin gümrük idarelerine her ibrazında damga vergisi alınmasının söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Gümrük Yönetmeliği’nin 53. maddesine istinaden serbest dolaşıma giriş beyannameleri ekinde yer alan sözleşme fotokopisi veya onaylı suretine ilişkin vergi dairelerine bildirimde bulunulup bulunulmayacağı ve bu tür belgelerden damga vergisi alınıp alınamayacağı hususunda;
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılarak, tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre verginin alınacağı, yine söz konusu Kanuna ekli (I) sayılı tablonun "I-Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında da, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, damga vergisinin konusunu (I) sayılı tabloda yazılı kağıtlar oluşturmakta olup, düzenlenen her bir kâğıt ayrı ayrı damga vergisine tabi olacaktır. Kanuna ekli (I) sayılı tablonun "I-Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelere yer verildiği dikkate alındığında, belli parayı ihtiva etmeyen mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin damga vergisine tabi tutulmayacağı, bu kapsamda sözleşmenin düzenlendiği tarihte belli parayı ihtiva etmesi veya eklerinde belli paranın tespitine imkan veren verilerin olması veya atıf yapılan başka bir kağıttan belli paranın bulunması halinde, sözleşmenin bu tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Bu itibarla, söz konusu sözleşmelerin, düzenlendiği tarih itibariyle belli parayı ihtiva etmemesi veya eklerinde belli paranın tespitine imkan veren verilerin olmaması veya atıf yapılan başka bir kağıttan belli paranın bulunmaması halinde söz konusu sözleşmeler damga vergisine tabi olmayacağı ancak sözleşmenin düzenlendiği tarihte belli parayı ihtiva etmesi veya eklerinde belli paranın tespitine imkan veren verilerin olması veya atıf yapılan başka bir kağıttan belli paranın bulunması ve söz konusu kağıtlara ilişkin damga vergisinin ödendiğinin yükümlüsünce tevsik edilememesi halinde, ilgili vergi dairesine bildirimde bulunulması ve vergi dairesince yapılan tarhiyatların ilgili gümrük müdürlüğüne bildirimde bulunulması halinde, söz konusu tarhiyat miktarının matrah unsuru olduğu vergiler yönünden ek tahakkuk ve tahsilat işlemlerinin yapılması gerektiği ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 18.07.2012 tarihli 3433 sayılı yazılarında; Yurtdışında düzenlenmekle birlikte Türkiye’de gümrük idaresine ibraz edilen EUR1, EUR-MED, Form A belgelerinin, damga vergisine tabi tutulması gerektiği; Diğer taraftan, A.TR dolaşım belgesi eşyanın menşeini değil, serbest dolaşımda olduğunu gösteren bir belge olduğundan damga vergisine konu teşkil etmediği belirtilmektedir.
Yapılan inceleme ve denetimler sonucunda hiç ödenmemiş veya eksik ödenmiş Damga vergisi matrah tutarlarının Gümrük idaresi tarafından ilgili vergi dairesine bildirilmesi sonrasında vergi dairesince damga vergisinin ödenmesi için tebligat çıkarılmakta, mükellefin yasal süresi içinde beyanda bulunup damga vergisini ödememesi veya ödemeyi geciktirmesi durumunda ise usulsüzlük cezası uygulanmaktadır.