ARDİYE GİDERİ BEYANINA DİKKAT

Bilindiği üzere; eşyanın kırmızı hattan işlem görmesi, uygunluk veya kontrol belgesine tabi olması, vergilerinin daha sonra ödenmek üzere antrepoya alınması vs. gibi nedenlerle eşyanın ithali esnasında gümrüklü sahada, antrepoda veya geçici depolama yerlerinde beklemesinden kaynaklı ardiye giderleri oluşmaktadır. Söz konusu ardiye gideri gümrük kıymetine dahil olmasa da “yurtiçi gider” niteliğinde olduğundan KDV matrahına dahil edilip ithalat beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. 3065 sayılı KDV Kanununun 1’inci maddesinde “her türlü mal ve hizmet ithalatı” ile “Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler”in KDV’nin konusuna girdiğinin hüküm altına alındığını görüyoruz.
Yine her ne kadar KDV Kanununun “Diğer İstisnalar” başlıklı 17/4-ö maddesinde; “Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri” KDV’den istisna tutulmuş olsa da,
Aynı Kanunun “İthalatta matrah” başlıklı 21/c maddesinde yer alan “ Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler” hükmü ve,
Hazine ve Maliye Bakanlığının "Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği"nin "III/A-2" bölümünde yer alan; “ithal edilen eşyanın gümrük antreposuna konulduğu tarihten gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar geçen süre için ödenen ardiye ücreti üzerinden KDV Kanununun (17/4-o) maddesine göre KDV hesaplanmadığından vergilendirilmeyen bu tutar, ithalatta KDV matrahına dahil edilir. Malın, ithalat işlemi gerçekleştikten sonra da gümrük antreposunda kalmaya devam etmesi durumunda gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar verilen hizmet için ayrı bir fatura düzenlenebileceği gibi antrepodan çekiş sırasında işlem için tek bir fatura da düzenlenebilir. Bu durumda gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar verilen ardiye hizmet bedeline isabet tutar, fatura üzerinde ayrıca gösterilir ya da "İşlem bedelinin... TL'si gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar verilen hizmet bedeline aittir." şeklinde bir açıklama yapılır." Hükmü gereğince,
beyanname tescil tarihine kadar oluşan ardiye giderlerinin KDV matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.
Buradaki önemli husus; beyanname tescil tarihine kadar olan ardiye giderlerinin ayrıştırılarak ithalat beyannamesinde beyan edilmesidir. Çoğu zaman özellikle antrepo işleticileri tarafından bu ayrım gözetilmeden eşyanın antrepodan çıkış tarihi esas alınarak tek bir ardiye faturası düzenlenebilmektedir. Bu durumda, faturadaki toplam tutar üzerinden beyanname tescil tarihine kadar olan tutar ayrıştırılmalı ve bu tutar beyannamede beyan edilmelidir. Ancak söz konusu fatura beyanname tescil tarihinden sonra düzenlendiği için, doğal olarak firmalar önceki ithalat süreçlerinden veya antrepo işleticisi ile aralarında imzalamış oldukları sözleşmede yer alan hükümler çerçevesinde bir hesaplama yapmakta ve tahmini bir değer beyan etmektedirler. Bu gibi durumlarda çok dikkatli olunmalı ve eksik ardiye gideri beyan etmemeye özen gösterilmelidir.
Çünkü özellikle “çok kalemli” beyannamelerde, öncesinde hiç tahmin edemeyeceğimiz ceza kararları ile karşı karşıya kalabiliriz.
Örnek vermek gerekirse; Ticaret Müfettişleri tarafından yapılan bir gümrük idaresi teftişinde veya sonradan kontrolde 500 kalemli bir serbest dolaşıma giriş beyannamesinde beyana konu etmediğimiz 10.000 TL tutarında bir ardiye tutarının tespit edildiğini varsayalım. Eşyamızın %20’lik bir KDV diliminde olduğunu varsayarsak; 2.000 TL tutarında bir KDV Ek Tahakkuku oluşacaktır. Eğer beyannamemiz tek kalem olsaydı bu tutarın 3 katı olan 6.000 TL tutarında bir ceza kararı ile karşılaşacaktık.
Ancak beyannamemiz 500 kalem olduğundan bu ardiye farkının her kaleme dağıtılması gerekecektir. Her kalemin kıymetinin ve ağırlığının eşit olduğunu varsayarsak kalem başına isabet eden ek tahakkuk tutarı 20 TL olacaktır. Gümrük Kanununun 234/1-b maddesi uyarınca söz konusu ek tahakkuk tutarının 3 katı oranında (20*3) 60 TL ceza uygulanacaktır. Fakat yine Gümrük Kanunun 234/6 maddesi gereğince bu madde kapsamında verilecek cezalar GK md 241/1’de belirtilen cezadan (2025 yılı itibariyle 1.191,00 TL) daha az olamayacağından her kaleme isabet eden ceza tutarı 1.191,00 TL’ye tamamlanacaktır. Böylelikle toplam ödenmesi gereken ceza tutarı (500*1.191) 595.500,00 TL olacaktır.
Görüldüğü üzere; aynı ardiye eksikliğinde eğer beyananmemiz tek kalem olursa ödenmesi gereken ceza tutarı 6.000 TL olurken, 500 kalemlik bir beyannamede bu tutar neredeyse 600.000 TL olacaktır.
Özetlemek gerekirse; özellikle çok kalemli beyannamelerde tutarı az da olsa ardiye giderlerinin eksiksiz olarak beyan edilmesi önem arz etmektedir. Yukarıdaki örnekten de görüleceği üzere önemsemediğimiz ufak bir ardiye tutarı ileride karşımıza çok büyük ceza tutarları ile gelebilmektedir. Bu nedenle beyanname tescili esnasında çoğunlukla tahmini olarak yapılan ardiye beyanlarının az da olsa tahminden daha yüksek beyanda bulunulması faydalı olacaktır.